Okul Müdüründen

Okul öncesi dönemde çocuklar soyut düşünme becerisi henüz kazanmadıkları için somut olmayan şeyleri anlayamazlar. Bu yüzdendir ki çocuklardan Allah kavramını bir yetişkin gibi algılamalarını bekleyemeyiz. Bunun yanında Allah’a imanın fıtraten çocukta var olduğu unutulmamalıdır.

3-4 yaşlarında Allah ile ilgili çokça sorular (Allah nerede? Neye benziyor? Ne kadar büyük? vb.) sormaya başlayan çocuk, Allah’ı olağanüstü büyüklükte olan ve gökyüzünde yaşayan yaşlı bir insan olarak yorumlayabilir. Çocuk, Allah’ın çok uzakta olduğunu düşündüğü için göremediğine inanır. Algı seviyesi yükseldikçe Allah’ın kalbinde olduğunu söyleyen çocuklar da vardır.

Dört yaşındaki bir çocuk “Neden Allah’ı göremiyoruz?” diye sorduğunda cevabınız sadece “Gözlerimiz küçük olduğu için” ya da “Eğer iyi insanlar olursak Allah’ı cennette görebileceğiz” diyebiliriz. Çocuk buna inanacak ve kabullenecektir. Daha ayrıntılı bir açıklama yapmak çocuğun zihin dünyasının karışmasına sebep olacaktır. Çocuğa vereceğimiz cevabın yaşına, zihinsel anlayışına uygun olmasına dikkat etmeliyiz. Tabi ki çocuğun yaşı büyüdükçe daha yeterli açıklama yapılmalıdır.

Allah’ın varlığını çocuklara anlatırken örnekler verebiliriz. Mesela;

-Oturduğumuz bu evi kim yaptı?

-Ustalar, işçiler yaptı.

-Arabaları kim yaptı?

-Mühendisler yaptı.

-Yediğimiz ekmeği kim yapıyor?

-Fırıncılar yapıyor.

“İşte görüyorsun, her şeyi yapan birisi var ve hiçbir şey kendiliğinden meydana gelmiyor. İşte kâinatı, dünyamızı, ağaçları, hayvanları, bitkileri yani tüm canlıları yaratan da Allah’tır. vb.”

Peki, bilinçli bir ebeveyn olarak çocuğa Allah’ı anlatırken nasıl davranmalıyız?

-Öncelikle çocukların sevgiye dayalı büyüdükleri ve öğrendikleri göz önünde bulundurularak Allah’ın merhamet sıfatlarından çokça bahsetmeli, Allah kavramı çocuğa daima sevgiye dayalı bir şekilde anlatılmalıdır.

-Çocuğun sorduğu sorular küçümsenmeden, ciddiyetle cevaplandırılmalıdır.

-Hiçbir zaman Allah cezalandırıcı, korkutucu bir kavram olarak anlatılmamalı, çocuk Allah’ı seven, koruyan, affedici bir kavram olarak öğrenmelidir.

-Allah’ın çocukları, tüm varlıkları çok sevdiği sık sık vurgulanmalıdır.

-Çocuğun, Allah için yaptığı benzetmeler hatalı bile olsa kesinlikle “Sakın bir daha öyle söyleme. Allah seni yakar. Allah seni çarpar. Allah seni taş yapar. Çok kötü günah işledin, vb.” sözler söylenmemelidir.

-Çocuğa cehennem, günah, ceza, ateş gibi kavramlardan bahsetmeyiniz. Bu sözler çocuğu korkutarak ürkütür ve Allah’ı cezalandırıcı olarak algılamasına sebep olur.

-Çocukların duyguları, sezinlemeleri, algıları çok güçlüdür ve birçok şeyi çevresinde gördüğü kişilerin davranışlarından rol model alarak öğrenir. Bu yüzden bazı dini vecibelerinizi çocuğun yanında yapın ve size katılması için teşvik edici olun. Bilinmelidir ki davranışlarınız, sözlerinizden daha etkili olacaktır.

-Çocuğun sorularına karşı sabırlı, anlayışlı olunmalı, cevabınız ise sade ve kısa olmalıdır.

- Bazı kısa duaları çocukla birlikte okuyunuz ve sesli olarak dua ederken güzel dileklerde bulununuz. “Allah’ım benim güzel kızıma sağlık ver, onu en güzel şekilde yaşat vb.” Kısa duaları öğrenen çocuk tebrik edilip çeşitli hediyelerle teşvik edilmelidir. Örneğin ebeveyn çocuğa aldığı herhangi bir hediyenin kendisi aracılığıyla Allah tarafından çocuğa hediye olarak verildiğini de söyleyebilir.

Bunun yanında duanın her zaman istemek ve almak için yapılmayacağını, verilen nimetler için teşekkür mahiyetinde de dua edilebileceği çocuğa anlatılmalıdır.

-Çocuğunuz için alabileceğiniz çok güzel dini hikâyeler, masallar edinebilir, dini kavramları bu yolla çocuğa anlatabilirsiniz. Okuyacağınız bu kitaplar çocuğun bilişsel ve duygusal gelişimine katkıda bulunurken, Allah inancını daha kolay anlamasına vesile olacaktır.

-Dini kavramların yer aldığı okul öncesi boyama kitapları alabilir, resim ve oyun yoluyla bu kavramları anlatabilirsiniz.

Evet, biz ebeveynler nasıl yaşarsak çocuklarımız da öyle yaşayacaklardır. Allah’ı seven bir anne ve babanın çocuğu da Allah’ı severek büyüyecektir.

Unutulmamalıdır ki çocuklar sözlerinize değil davranışlarınıza, yaptıklarınıza bakarlar.