Okul Müdüründen

Beş yaşlarındaki bir çocuğa “Adın nedir? Kaç yaşındasın? Okula gidiyor musun? En çok hangi rengi seversin? Gün içerisinde en çok ne yapmaktan hoşlanırsın? Hangi oyunu oynamak seni daha çok mutlu ediyor? vb.” soruları sorduğumda yanında bulunan annesi çocuğun konuşmasına fırsat bile vermeden bütün sorularımı sırasıyla cevaplayıverdi. Hayret içinde annenin yüzüne baktım ve sordum,

-Neden sorularıma çocuğunuzun cevap vermesine izin vermiyorsunuz da her soruyu kendiniz cevaplama gereği duyuyorsunuz?

Anne önce şaşırdı ama doğrusu açıklayıcı bir cevap ta veremedi.

Aşırı koruyucu ebeveynlerin yanlış tutum ve davranışları sonucunda kendini ifade etmekten aciz, hata yapmaktan korkan, içine kapanık, özgüven eksikliği yaşayan, aşırı hassas ve duygusal, risk almaktan korkan, kendi başına kararlar veremeyen, kızgın ve öfkeli, aile içi çatışmaya hazır çocukların karşımıza çıkma oranı yüksek olabilir.

Bir an için durun ve düşünün. Çocuğunuzun bu tür davranış bozuklukları göstermesini, asosyal bir çocuk olarak kendini ifade etmekte zorlanmasını ister miydiniz?

Elbette ki hiçbir anne-baba gözünden bile sakındığı biricik evladının bu tür bir kişiliğe sahip olmasını istemez. Burada bilinçli ebeveynlere çok iş düşüyor. Çocuk yetiştirmek muhakkak ki zor ve emek isteyen bir iştir. Her ne kadar toplumumuzda çocuğunu aşırı derecede koruyup kollayan anne-baba tutumu iyi çocuk yetiştirme belirtisi olarak algılanıyor olsa da aslında bu yanlış tutum çocuğun gelişim alanlarına indirilen ağır bir darbedir.

Aşırı koruyucu ailelerin kendilerini savunma sistemleri ise hazırdır: Ben çocuğuma güveniyorum da çevreye güvenmiyorum.

Aileler neden aşırı koruyucu, kollayıcı olurlar? Bu tür ebeveynler geçmişte diğer çocuklarıyla olumsuz deneyimler yaşamış olabilirler. Aşırı hassas, kuralcı bir ebeveyn olarak çocuğu üstünde kuracağı aşırı kontrol ile çocuğunu olumsuzluklara karşı koruyabileceğini düşünebilirler. Çocuğun sorumluluğu ağırlıklı olarak bir ebeveyne yüklenmiş olabilir. Anne veya baba geçmişte belli bir travma geçirmiş olabilir. Daha önceden çocuk ağır bir hastalık geçirmiş olabilir. İşte bu gibi durumlarda ebeveynler çocuğa karşı aşırı koruyucu bir yol izleyebilirler.

Peki, aşırı koruyucu anne-baba olmamak için nasıl davranılmalıdır?

- Çocuğunuza kendini ifade etmesi, fikirlerini söyleyebilmesi için fırsat veriniz.

-Makul sınırlar içinde kendi kararlarını vermesine ve bu kararları uygulamasına izin veriniz.

-Kontrolünüz içinde risk almasına, hata yaparak o yaptığı hatanın sonucunu görmesine izin vermelisiniz. Böylece insanların zaman zaman hata da yapabileceğini, hata yapmasının dünyanın sonu olmayacağını ve bu hatanın anne ve babasının sevgisini kaybetmesine sebep olmayacağını öğrenecektir.

-Çocuğunuzun yaşına uygun sorumluluklar veriniz. Verdiğiniz işin üstesinden gelebileceği konusunda cesaretlendirici olunuz. Bu şekilde kendine güvenen bir çocuk olacaktır.

-Kendi başına yapabileceği işlerde yardım etmeyiniz. Bazı küçük zorluklar yaşasa da başarabileceğine inanmasını sağlayınız.

-Çocuğunuza inandığınızı, güvendiğinizi hissettiriniz. Çocuğunuz hissedeceği bu duygu ile kendini hayatın içinde daha değerli bir insan olarak görecektir.

-Çocuğunuz hakkında sürekli olarak kaygı, endişe içinde olmayınız. Olsanız bile bu kaygı ve endişelerinizi çocuğunuza yansıtmayınız. Çocuk sürekli olarak çevresinden bir kötülüğe maruz kalacağını düşünerek psikolojik olarak travmatik bir yıkım yaşayabilir.

Unutmayınız ki, anne-baba olarak hayatı boyunca çocuğunuzun her an yanında olmayacaksınız. Çocuğunuz size bağımlı bir halde yaşayarak hayatın gerçeklerine karşı hazır olamaz. Karşınızda hiç büyümeyen yetişkin bir çocuk görmek istemiyorsanız aşırı koruyucu ebeveyn olmaktan vazgeçiniz.