Özellikle çalışan anne ve babalar olarak çoğu zaman günlük hayatın hengâmesi içerisinde çocuğumuzla yeterince ilgilenemediğimizi düşünür, bu durumun üzüntüsünü yaşarız. Aslında önemli olan çocuğunuzla geçireceğiniz uzun saatlerden ziyade birlikte kaliteli vakit geçirmenizdir.
Ebeveynin çocuğuna birebir sevgi, ilgi, şefkat gösterdiği zaman dilimleri kaliteli vakitlerdir ve bu vakitleri yaşamak özellikle de okul öncesi dönemde çok önemlidir. Yani bütün ilginizi, dikkatinizi evladınıza yönelterek onunla sevgi adına paylaştığınız vakitler çocuğunuz ve sizin için paha biçilemez anlardır. Fakat şunu belirtmek gerekir ki çocuğunuzla birlikte zaman geçirmek ile kaliteli vakit geçirmek arasında büyük bir fark vardır.
Çocuğunuzla saatlerce oturup televizyon izlemeniz, sokakta birlikte uzun süre yürümeniz, siz telefonla konuşurken ona oyuncaklarıyla oynamasını söylemeniz, ya da eline teknolojik bir alet verip oyalanmasını sağlamış olmanız demek kesinlikle kaliteli vakit geçirdiğiniz anlamına gelmiyor.
Peki, nedir kaliteli vakit geçirmek? Evladınızla etkileşim halinde geçireceğiniz anlar (Süresi 15 dakika da olabilir, 30 dakika da olabilir) kaliteli zamanlardır. Çocuğunuzla birlikte oyun oynamanız, birlikte yemek, kek ya da salata yapmanız, birlikte resim boyayıp kesme-yapıştırma yapmanız, kırılmış, bozulmuş bir eşyayı birlikte tamir etmeniz, ihtiyacınız olan eşyaları belirleyerek markete, manava birlikte gidip alışveriş yapmanız, evinizdeki çekmeceleri birlikte düzeltmeniz, bir hikayeyi birlikte okuyarak hikayenin kahramanları hakkında konuşup sohbet etmeniz…….İşte bütün bunlar çocuğunuzla kaliteli vakit geçireceğiniz güzel ve değerli zamanlarınızdır.
Evladınıza sarılarak öpmeniz, gününün nasıl geçtiğini sormanız, gözlerinin içine bakarak sohbet etmeniz kaliteli vakit geçirmenize yardımcı olacaktır. Bu durum çocuğunuzun duyguları, düşünceleri hakkında fikir sahibi olmanızı sağlarken, bir taraftan da onun duygusal, sosyal, kişisel gelişimine katkıda bulunacaktır.
Çocuğunuza vakit ayırmanız, onunla kaliteli vakit geçirmeniz, çocuğa kendisini değerli hissettirmesinin yanında, çocuk anne ve babasının kendisini önemsediklerini, sevdiklerini hissederek olumlu duygular kazanacaktır. Aksi takdirde varlığı ile yokluğu belli olmayan, önemsenmeyen bir çocuğun duygusal gelişimi negatif yönde etkileneceği için karşımıza özgüveni olmayan, pısırık, sevgi açlığı çeken, sık sık ağlama ve öfke nöbetleri geçiren bir çocuk çıkacaktır.
Okul öncesi dönemde çocuklar her ne kadar bağımsız olmayı seviyor görünseler de duygusal açıdan ebeveynlerine bağımlıdırlar ve gün içerisinde mutlaka birebir sevgi ve ilgi görme ihtiyacını hissederler. Anne ve babası ile olumlu bir bağ kurmayı başaran çocuk özgüven bakımından akranlarından bir adım öne geçmiş demektir. Çocuğunuza ayıracağınız vakit ona verdiğiniz değeri gösterir.
Yapılan bilimsel araştırmalar gösteriyor ki çocuklarla geçirilen kaliteli vakitler çocuğun merkezi sinir sistemine olumlu katkılar yapıyor.
Kısacası lütfen çocuğunuzu önemseyiniz. Onunla konuşurken mutlaka göz teması kurunuz. Jest ve mimiklerinizle, ses tonunuzla ve beden dilinizle onu sevdiğinizi, önemsediğinizi, sizin için değerli olduğunu hissettiriniz.
Anne ve babalar olarak hayatımızda hiçbir zaman unutmamamız gereken en önemli şey çocuğumuzu ihmal etmememiz gerektiğidir. Emin olunuz ki bu büyük bir hata olur. Çünkü ihmal edilmiş bir çocukta depresyon, özgüven eksikliği, hırçınlık vb. sorunlar baş gösterecek ileriki hayatını ise olumsuz yönde etkileyecektir.
Evet, sevgili anneler ve babalar;
Evlatlarımız bizim için değerlidir, önemlidir. Çocuklarımıza sarılalım, öpelim. Sevgimizi hissettirelim. Hayat hızla akıp geçerken hiçbir şey çocuğunuzla geçireceğiniz sevgi dolu bir andan daha önemli değildir.